22 Kasım 2012 Perşembe

Çocuklarımıza Nezaket Kurallarını Nasıl ve Ne şekilde öğretelim

Ailenizle   birlikte bir dostunuzun yemek davetine katıldınız. Tam ev sahibi   birbirinden lezzetli yemeklerini sunup afiyetle yemenizi beklerken,   sizin oğlunuz veya kızınızdan bir ses geliyor: “Öğh! İğrenç! Yemem ben   bu yemeklerden!”  O anki utancınızı hayal etmek zor değil. Hemen   çocuğunuzun bu gafından dolayı özür dilemeye yeltenirsiniz   muhtemelen.“Çocuk işte canım!” deyip geçtiğiniz takdirde çocuğunuz bu   yanlış davranışı tekrar edip sizi utandırmaya devam edecektir. Aslında   sorun, çocuklarımıza vermemiz gereken nezaket eğitimini ihmal etmemizden   kaynaklanıyor. Yapılması gereken çocuk demeyip, bu konuda   beklentilerimizi yüksek tutmak. 
   
  Her insan kendisini dış çevreye davranışlarıyla tanıtır. Sosyal   hayattaki başarının en önemli anahtarıdır toplum içinde nasıl   davranmamız gerektiğini bilmek. Sosyal bir birey olan insanın kendisine   ve diğer insanlara saygılı olma ihtiyacı nezaket kurallarını doğurmuş.   Fakat bu doğuştan değil, sonradan kazanılabilen bir özellik. Bu sebeple   çocuklarımızı nezaket kuralları konusunda eğitmek ebeveynler tarafından   ihmal edilmemesi gereken sorumluluklardan.  Oysa çoğu anne baba    “teşekkür etme” ve “özür dileme”nin ötesinde, çocuklarına nezaket   kurallarını nasıl öğreteceği konusunda bilinçsiz. 
   
  EĞİTİME OKULÖNCESİ DÖNEMDE BAŞLANMALI 
   
  Çocuklar 2 yaş civarında bilişsel olgunluğa erişmeye ve öğrendiklerini   ifade etmeye başlarlar. Bu döneme ulaştıklarında artık bebek değil,   çocuk olarak kabul edilirler. Çocuğumuz konuştuklarımızı anlamaya   başladığı andan itibaren nezaket kurallarını öğretmeye başlayabiliriz.   Sosyal çevre içerisinde uygun şekilde davranan çocuk, toplum tarafından   onay görür. Onay gören çocuğun da özgüveni gelişir. Fakat çocuğa   aktarılacak kuralları belirlerken çocuğun yaşını ve gelişimini dikkate   almalıyız. Beklentilerimiz çocuğun yaşı ile paralellik göstermiyorsa   çocuğu boş yere zora sokmuş oluruz. Çocuklarımız yetişkin kategorisine   girene kadar bu konuda eğitilip hatırlatılmaya ihtiyaç duyacaklardır. 
   
  DEDİĞİMİ YAP AMA YAPTIĞIMI YAPMA! 
   
  Çocuklar gözlemleyerek öğrenirler. Özellikle iki yaşındaki bir çocuğun   en büyük hayali anne ve babası gibi olmaktır. Bu yüzden en kolay ve   etkili yol çocuğa model olmaktır. Arabayla giderken, küllüğü camdan   dışarı boşaltan bir baba, çocuğa nasıl bir örnek olabilir tahmin edin.   Çocuğunuzu bir ayna olarak düşünürsek, bu aynanın yansıttığı aslında   ailenizdir. Çünkü o sizi taklit eder. Çocuğunuzu eğitmeye başlamadan   önce aynadaki kendi görüntünüzden memnun olmalısınız. Önce ebeveynler   birbirine karşı edepli ve nazik davranmalı. Eşinizle ilişkilerinizi   kontrol edip, uyum içerisinde olmaya çabalayın. Edep ve nezaketi tabiat   haline getirmiş eşlerin yetiştirdiği evlatlar, kendilerine ve topluma   saygılı bireyler olacaklardır. Aile içi kullanılan dil kaba ise, bu   ortamda yetişen çocuklar da incelikten yoksun olarak yetişeceklerdir. 
   
  DOĞRU DAVRANDIĞINDA ONU TAKDİR EDİN 
   
  Çocuğunuzu nezaket kuralları konusunda eğitirken doğru şekilde   davrandığında ona olumlu destek verin.  Tek bir “Aferin sana!” kelimesi   bile, çocuğunuzun bu hareketi şevkle tekrarlamasına sebep olacaktır.    Çocuğunuzu yüzüne karşı övmek harika bir eğitim yoludur.  Örneğin;   “Çatalı tutuşun ne kadar hoş!” ya da “ Anneannenlerde yemekten sonra   eline sağlık dediğinde seninle gurur duydum” şeklinde onu takdir   edebilirsiniz. Yanlış davranışı ise hemen ters tepkinizi toplamamalı.   Olumsuz tavır takınmak yerine nazik bir tarz ve kıvamlı bir otorite ile   ona, davranışın doğru şeklini ve sebebini açıklayabilirsiniz. Özellikle   başkalarının yanında onu cezalandırmaktan kaçının. Çocuğunuzun utanıp   mahcup olması, onu bu doğru davranıştan ve sizden soğutacaktır.       
         
  Çocuğunuz zaman zaman yanlışlar yapabilir, ondan hemen mükemmellik   beklemeyin. Öğrenme, bir deneme-yanılma sürecidir, sabırlı olun. Nezaket   kurallarının birçok tezahürü vardır. Ama unutmayın ki çocuk sizden   gördüğü kadarını uygulamaya geçirir. 
   
  OKULÖNCESİ DÖNEMDE VEREBİLECEĞİMİZ BASİT NEZAKET KURALLARI: 
   
  • “Lütfen” ve “teşekkür ederim”  kalıplarını sıkça kullanın. Örneğin,   çocuğunuz sizden su istediğinde “Su!” demek yerine,  “Su verir misin,   lütfen” cümlesini tercih ettiğinizi belirtin. Ayrıca size bir şey   verdiğinde asla teşekkürü ihmal etmeyin. O da bu alışkanlığı kısa   zamanda kazanacaktır. 
  • Evinize gelen misafiri selamlamayı öğretin ona. Bir büyük içeri   girdiğinde ayağa kalkma alışkanlığını kazandırın. Sandıklara kalkmak   üzere olan, büyüklerin elini öpme geleneğini yerleştirmeye çalışın. 
  • Karşısındakini dinlemeyi ve konuşurken sırasını beklemeyi öğretin.   Sözünüzü bitirmenizi beklerken elini tutarak, beklediğinin farkında   olduğunuzu ima edebilirsiniz.   
  • Paylaşma alışkanlığı kazandırın. Bir simit veya oyuncağa yanındaki   arkadaşının da sahip olmak isteyeceğini belirtin. Simidi paylaşıp,   oyuncağı da sırayla oynayabilirler.   
  • Sofra adabını uygulamalı olarak öğretin. Çatal-kaşık tutuşunuzu zaten   taklit edecektir. Özellikle onu, ağzında lokma varken konuşmaması,   başkasının tabağıyla değil kendisininki ile ilgilenmesi, hoşlanmadığı   bir yemek varsa size alçak bir sesle bildirmesi gerektiği konularında   eğitmeye çalışın. Yemek sonunda “afiyet olsun”, “eline sağlık”   kalıplarını ihmal etmeyin. 
  • Evinizde ve her mekanda derli toplu bulunmaya özen gösterin. Dağınıklığını toplama ve hijyen alışkanlığını kazandırın. 
  • Çocuğunuzun empati duygusunu geliştirmeye çalışın. “Sana biri şu   durumda, şöyle davransa ne hissederdin?” şeklinde sorular yöneltin. “Bir   başkası da mutlaka öyle hissederdi” diye bağlayarak empati kurmasını   sağlayın. Çocuğunuzla iyi ve kötü davranış örneklerini ele alıp,   birlikte yorumlar yapın. Örneğin, ona Efendimiz’in (s.a.v) hayatından   bahsederken, “Allah’a inanmayanlar O’na kaba davrandığında Peygamberimiz   ne kadar incinmiştir, öyle değil mi?” diye sorabilirsiniz.   
  • Çocuklar uykusuz ve aç olduklarında, kaba davranıp huysuzlaşabilirler.   Onların her türlü ihtiyaçlarını zamanında gidermeyi ihmal etmeyin.   Huysuzluk yapıp ortalığı velveleye vermeye başladığında ona sakin bir   şekilde karşılık vermeye çalışın. Sizin tepkiniz onun da sakin   davranmasını sağlayacaktır.   
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meraklı Bilgiler Bloguna hoşgeldiniz.