ZÜHD Ne Demek , Anlamı Nedir? : Arapça,
rağbetsiz olmak yüz çevirmek demektir. Kur'an-ı Kerim'de sadece Yusuf suresinin
20.
ayetinde geçer.
"Yusuf'un satışı konusunda) rağbetsiz idiler" Tasavvufta dünyaya dolu
dizgin dalmamak
esastır. Zira
Kur'an-ı Kerim'de bunu destekler tarzda çok sayıda ayet-i kerime vardır, işte
bir kaçı Ne Demek , Anlamı Nedir? :
"Ey
inananlar! Eş ve
çocuklarınızdan bir kısmı size düşmandır, onlardan sakının..." (Tegâbün/14),
"Biliniz ki
mallarınız ve
çocuklarınız bir fitnedir." (Enfâl/28), "Dünya hayatı, gurur
metaından başka bir şey değildir."
(Al-i İmran/185)
"Dünyanın metaı azdır. Ahiret ise mutlakiler için daha hayırlıdır..."
(Nisa/77), "Dünya hayatı
sadece bir oyun ve
eğlenceden ibarettir." (En'âm/32) "Ahiret dururken dünya hayatına mı
razı oldunuz.
Dünya hayatının
geçimi, Ahirete nisbetle çok azdır." (Tevbe/38). Sûfiler, Zühdü, çeşitli
şekilde yorumlamıştır,
a) Haramdan
zühdetmek, zühddür. b) Helalden de zühd edilir. Bu ikincide, nasibine düşenin
azıyla yetinip,
artanı fakirlere
tasadduk etmek gibi bir fazilet vardır. Süfyan-ı Sevrî, dünya ile ilgili isteği
azaltmayı, zühd
olarak tanımlar.
Cüneyd de "elin boş olduğu şeyden, kalbin de boş olması, yani elde olana
kalbin razı
olmasıdır" diye
bir tanım getirmiştir. Mesrûk "Allah ile beraberken, bir sebebin etkisinde
kalmayan kişiye"
zâhid der. İbn Muâz
"alâka olmadan amel işleme, tamasız söz söyleme, reisliğe ulaşmadan
izzetli olmaya
ulaşılmadıkça,
zühdün hakikatine erilmez" şeklinde farklı bir yorum yapmıştır.
Muh-sinlerin, salihlerin
müminlerin ve
müslümanların zühdü, dünya ve onun zatından dolayı olurken, şehidlerinki, hem
dünya, hem
de âhiret konusunda
gerçekleşir. Sıddıklarınki de diğer mahlûklar hakkındadır; onlar Hakk'ı O'nun
sıfat ve
isimlerinden başkası
olarak müşahede etmezler. Mukarrabînin zühdü de, isim ve sıfatlarla bekada
olur, ki bu
son grup, zatın
hakikatındadır.
Biz melamet bekleriz
Sanma keramet
bekleriz
Şöhreti zühdü
bıraktık
Hep nedâmek bekleriz
Hâşim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder