MÜNÂCÂT Ne Demek , Anlamı Nedir? : Arapça,
fısıldaşmak, gizlice söyleşmek demektir. Allah'a hafif sesle fısıltı halinde
yalvaran, dua
eden kulun, Rabbisine
olan bu davranışına, münâcât denir. Sûfi, sadık kul, nefs, kalp, akıl ve
ruhunun
birlikteliğiyle
Allah'la beraberliğini yaşar ve daima O'na olan ihtiyacını hisseder. O'na
gerçek anlamda kulluk
yapamadığının
farkına varır. Böylece O'na münâcâtta bulunur. O'na taât, nafile, zikir ve
ibadetlerle
yaklaşmaktan daha
lezzetli birşey bulamaz. Şükreden, razı, âbid bir kul tavrıyla, ibadet eder.
Kalbinde
Rabbisinin nurunu
görür. Nefsinde Allah'ın heybetini hisseder. Allah'ın yarattıklarındaki
incelikleri düşünür.
O'nun cemal ve
celalinden başkasını görmez. Birlik ummanında tesbihatta bulunur. Sevgiyle,
kalbinin
derinliklerinden
gelen bir duygu ile, münacatlarda bulunur. Bu durumda Zunnûn'un Rabbisine
münâcâtındaki
gibi şöyle der Ne Demek , Anlamı Nedir? : "İlâhî,
kulak verdiğim hiçbir hayvanın sesi, ağacın hışırtısı, suyun fışkırması, kuşun
terennümü,
faydalandığım bir
gölgelik, fısıldayan bir rüzgar ve gürleyen bir şimşek yoktur ki onda, Senin
vahdaniyyetini
bulmuş, veya
görmemiş olayım!..."
Divan Edebiyatı'nda,
Allah'tan dua ile birşey istemek üzere yazılmış şiirlere münâcât denirdi.
Şairler,
divanlarının başına
bir münâcât, sonra na't koyarlar, ardından gazel ve kasidelerini eklerlerdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder