MUCAHEDE Ne Demek , Anlamı Nedir? : Arapça,
vuruşmak, döğüşmek, harbetmek anlamında bir kelime.
Bütün masivadan
sıyrılmak suretiyle, Allah'a duyulan ihtiyacın sıdk üzere olması. Nefsin,
Hakk'ın rızasını
kazanmak yolunda
harcanmasına mücâhede denmiştir. Nefse şehvet sütü emzirmeyi terketmek, kalbi,
istek
ve şüphelerden uzak
tutmak da mücâhede olarak değerlendirilmiştir.
"Uğrumuzda
cihad edenlere, (bize ulaştıracak) yolları gösteririz..." (Ankebut/69)
âyeti, tasavvufî
düşüncede, afakî
olduğu kadar enfüsî olarak da, değerlendirilmiştir. Hasan el-Kazzaz (r),
mücâhedeyi "ancak
belini doğrultacak
kadar az yemek, sadece ağırlık bastırdığı zaman uyumak, zaruret olmadıkça
konuşmamak"
şeklinde
tanımlarken, İbrahim b. Edhem şu açıklamayı yapar. "Bir kulun salihler
seviyesine ulaşması için, altı
engeli aşması
gerekir Ne Demek , Anlamı Nedir? :
1-Nimet kapısı kapanır şiddet (sıkıntı) kapısı açılır, 2- izzet kapısı kapanır,
zillet kapısı
açılır, 3- Rahat
kapısı kapanır cehd (zorlu çalışma, çaba) kapısı açılır, 4- Uyku kapısı
kapanır, uyanıklık kapısı
açılır, 5- Zenginlik
kapısı kapanır, fakirlik kapısı açılır, 6- Emel (istek) kapısı kapanır, ölüme
yetenek kazanma
kapısı (fena)
açılır. Bâyezid, kendi mücâhede deneyimini anlatırken "oniki yıl nefsimi
örste doğdum, beş sene
kalbimi ayna gibi
cilaladım, bir sene de, bu nefsim ile kalbim arasından baktım, belimde açıkça
zünnar
gördüm. Oniki yıl bu
zünnarı gidermek için çaba sarfettim, tekrar baktım, belimde yine zünnarı
gördüm.
Bunun üzerine beş
yıl daha gayret sarfettim, keşfim açıldı. Mahlûkâta baktım, onları ölümüm
olarak gördüm.
Onların üzerine dört
yıl tekbir (beyaz, siyah, kırmızı, sarı ölüm) alarak cenaze namazlarını kıldım,
işte nefsin
mücâhede yolculuğu
budur" der.
Arif bu yolda halka,
dünyaya ve içindekilere iltifat etmez. O, sadece Allah'la beraber bulunmayı
sürdürür.
Bu, insanlar
arasında çok az bulunan yüce bir makamdır.
Mücâhedenin, takva
sahibi olmak, istikamet üzere bulunmak, keşf ve ilhama ulaşmak gibi, çeşitli
amaçlarla
yapıldığı
kaydedilirse de, doğrusu mücâhedenin Allah rızası için olmasıdır. Zira, kulun
Allah'a ulaşmak üzere
yaptığı herşey,
araçtır. Takva ve istikamet de buna dahildir.
Değil mi cenk
hayatın zebûnu âlemde
Mücâhede ile yaşar
çaresiz bu âlemde.
M. Akif
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder