KARA
KAZAN, KARA KAZAN HAKKI Ne Demek ,
Anlamı Nedir? : Yesevî geleneğinde, tekkede büyük bir kazan olur, onda
pişirilen
çorba, gariplere,
yoksullara ve dervişlere dağıtılır. Seyyid Ali Hemezanî, Keşmir'de İslâm'ı
yayma faaliyetleri
sırasında,
halifelerinden birinin böyle büyük bir kazanı olması ve bu kazanda pişen
yemekten bütün bir
çevrenin istifâde
etmesi, o civarda bir iskân kolonunun oluşmasına sebebiyet vermiştir. Farsça'da
kazan
anlamına gelen
Lenger kelimesi, o kasabanın adı olmuş ve "Langer-hatta" diye
anılmıştır. Ortaasya tasavvuf
geleneğini sürdüren
Hacı Bektaş Velî'nin, Hacıbektaş'taki merkezî tekkesinde, bu amaca yönelik
büyük bir
kazanı vardı. Bu
kazan "Aş Evi"ndeydi. Bektaşîler, bu kazanın, altında ateş olmasızın
kaynadığı
inancındadır.Bu
kazanın, bir Moğol komutan tarafından tekkeye hediye edildiği söylenir.
"Kara kazan hakkı
için" sözü
alevîler arasında bir and sözüdür. Eskiden öşür usûlü, vergi sisteminin esâsını
teşkil ediyordu.
Köylerin ekin
hasılatının onda biri (öşürü) artırma ile satılırdı. Köyün öşürünü alan kişi
(mültezim), onda biri
aldıktan sonra, eğer
köy alevî köyü ise, üçler, yediler, kırklar hakkı olarak, üç, yedi ve kırk
şinik buğday alır,
köylü sesini
çıkarmazdı. "Harman kaldırma zamanı" köylere, çeşitli yerlerden
dedeler ve dervişler de gelirdi.
Hacı Bektaş çelebisi
tarafından gönderilen vekiller de gelirler, kimisi "Hazret-i Pîr",
kimisi "Kara Kazan", kimisi
"Gül Yüzlü
Efendim" (Çelebi) için Hakkullah toplar, köylünün harmanından nasibini
alır giderdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder