CELVET Ne Demek , Anlamı Nedir? :
Arapça.
Ortaya çıkmak, açık ve vazıh olmak manaları vardır. Esasen celî kelimesi
hafî'nin zıddıdır.
Celiyye, kesin haber
(haber-i yakîn) gibi anlamları ihtiva eder. Celâ, vazıh olmak, keşf olmak gibi
manalarda
kullanılır. Tecellî
de aynı şekildedir. Sûfiyye'ye göre, Allah'ın keşif ve fetihlerine, ayrıca
müridin kalbine zuhur
eden tecellîler
türünden olan nimetlerine denir. Yine meşhur ve maruftur ki, maneviyât yoluna
yeni giren
kişiye şeytan,
halvet halinde çeşitli şekillerde gözükerek, onu mahzurlu konularda azdırmaya
çalışır. Yahut,
ejderha, büyük yılan
şeklinde gelerek korkutur. Mürid ise, bu hiyleci şeytana zikir, tefekkür,
susmak, nefsine
karşı koymak, aç
kalmak, uyanık kalmak, dua etmek, vird okumak, ibadet etmek suretiyle mukavemet
eder.
Neticede bu Allah
düşmanına galip gelir, korku hali ümid haline dönüşür. Bu, korkudan sonraki
emniyettir.
Şeytan hangi şekilde
gelirse gelsin, mürid Allah'ın sürekli kendisiyle beraber olduğunu (ihsan)
tefekkür
ederek onu yener,
bozguna uğratır. Mürid halvetten çıktığı zaman, artık İlâhî ahlâkla muttasıf
hale gelmiştir.
Bu ilâhî sıfatların
tümü, Allah tarafındandır. Bu durumda mürid, vücud organlarının kendi arzu ve
isteğine
göre hareket
etmesinden sıyrılmış, Allah'a bağlı olarak hareket eder hale gelmiştir.
"Kulum bana iyice
yaklaşınca, Ben onun
gören gözü, duyan kulağı, tutan eli olurum, "hadisi ile "Attığın
zaman sen atmadın,
fakat Allah
attı" (Enfal/17) âyetinde belirtilen hâl, müridde devam eder. Özet olarak
ifade etmek gerekirse,
halvetten celvete
yönelen kulun azaları, enâniyyetten silinmiş, Allah'a bağlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder