ALEVÎ Ne Demek , Anlamı Nedir? :
Arapça,
Hz. Ali isminin nisbesidir, Hz. Ali'ye mensup olanlar demektir. Hz. Muhammed
(s) 'den
sonra Hz. Ali'yi
imam olarak tanıyanlar. Sufiyyeye göre, her tarikat, ashabtan birine bağlanır.
Maksiler ve
Mevleviler Hz. Ebu
Bekir (r)'e Anadoludaki diğer tarikatlar da Hz Ali (r)'ye bağlanır. Hz. Ebu
Bekir (r)'e silsile
olarak dayanan
tarikatlar zikri gizli, Hz. Ali (r)'ye dayananlar da açık olarak çekerler.
Bektaşîler, Hulefa-i
Raşidinden ilk üçünü
kabul etmedikleri için tarikatlarını sadece Hz. Ali'ye bağlarlar. Bu şekilde
silsileler "alevi"
ve
"sıddıki" diye ikiye ayrılır.
Bu kelime, aynı
zamanda Hz. Ali (r) neslinden gelenler için de kullanılır. Yani Hz. Ali ve Hz.
Fatıma
neslinden gelenler
hakkında bu isim kullanılmıştır. Bu gibilere genel manada "seyyid"
(galat kullanılışı ile
seyda) dendiği gibi,
Hz. Hasan neslinden gelenlere "şerif" Hz. Hüseyin neslinden gelenlere
de "seyyid"
denilmiştir. Bir
kimse aynı zamanda hem Haseni, hem de Hüseyni, yani hem seyyid, hem de şerif
olabilir.
Nakşî geleneğine
mensup ünlü kelamcı bilim adamı, Seyyid Şerif Cürcanî bu gruba dahildir. Bu
gibilere
fıkhen, sadaka ve
zekat vermek yasak olduğu gibi, onların kabul etmeleri de haramdır. Osmanlı
Devleti'nde,
seyyid ve şeriflere
maddi destek olmak üzere, "nakibu'l-eşraflık" müessesesi kurulmasının
altında yatan
espirilerden biri de
budur.
Şem-i bezm-i
Hasaneyn'em, aleviyem, alevî
Yakar a 'dayı benim
şu'le-i ahım alevi.
Fazıl Paşa (öl.
1882)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder