19 Mart 2012 Pazartesi

Entüisyonizm Nedir?

Entüisyonizm
Bilginin sezgiyle elde edilebileceğini savunan öğretilerin genel adı özel olarak Bergsonculuk... Entüisyonizm  tümü idealist yapıda olarak dört bilgi alanında gerçekleştirilmiştir: felseferuhbilim törebilim ve matematik.

1) Felsefesel entüisyonizm: Fransız idealisti Henri Bergson’un öğretisi olarak Bergsonculuk adıyla da anılır. Bergson’a göre gerçeği saltık ya da saltığı gerçek olarak kavramaya sezgi denir. Gerçeği doğrudan doğruya kavratacak sezgiden başka hiçbir yol yoktur. Çünkü gerçeközdeksel doğa değil ruhsal doğa eş deyişle ruhsal yaşam ve tek sözle yaşamdır. Yaşam evrenin kurtuluşuyla başlamıştır ve özdeğin tüm engellerine karşın yolunu açarak onun durgunluğunu alt edip kimi yerde onu kımıldatarak akıp gitmektedir. Bu kesintisiz bölümsüz ve sürekli akışa Bergson süre demektedir. İşte bu sürenin bilgisini kavramak için bu süreyle birlikte yaşamak onun içinde olmak ve onunla birlikte akmak gerekir ki bunu ne us ne de bilim gerçekleştirebilir. Çünkü us ve bilim sinematografik olarak çalışırlar. Bergson’a göre ussal ve bilimsel bilgi sinematografiktir. Bir film ard arda dizilmiş durgun ve bölümsel resimlerden oluşur. Us ve bilim filmin akışını durdurarak bu resimleri tek tek incelerler ve birtakım bilgiler saptarlar. Ne var ki akışın bizzat kendisini eş deyişle yaşamı hiçbir zaman kavrayamazlar. Demek ki us ve bilim sadece durgun ve bölünebilir olan özdek üstünde bilgi edinebilirler. Bergson’a göre zaman uzay gibi özdeksel değildir. Uzay özdekseldir çünkü özdeksiz uzay ve uzaysız özdek (eş deyişle yer kaplamayan özdek) yoktur. Oysa zamanı bölen parçalayan onu aylara ve yıllara ayıran us ve bilimdir. Us ve bilim zamanı uzaya bağlamakla ( örneğin ay ayın yıl dünyanın uzayda yer değiştirmesidir.) onu özdekleştirmektedir. Demek ki us ve bilim hiçbir şeyi özdekleştirmeden inceleyemiyor. Yaşamsal akışın eş deyişle sürenin kavranmasıysa özdekleştirilmeden gerçekleştirilmelidir çünkü “gerçek süre daima zaman adı verilmiş olan şeydir”. Bunu kavrayabilecek olansa sadece sezgidir. Bergson’a göre sezgi kendi bilincine varmış içgüdüdür. Şöyle der: “ içgüdüyü söyletebilseydik yaşamın bütün sırlarını çözerdik”. Bilinç içgüdüde içkindir ve ruhsaldır. Bundan ötürü de ruhsal yaşam akışını sadece o kavrayabilir.

2) Ruhbilimsel entüisyonizm: William Hamilton ve İskoçyalılar tarafından geliştirilmiştir. Hamilton’a göre bilinç dış dünyayı olduğu gibi ve araçsız olarak ( eş deyişle sezgiyle) kavrar ve us deneyüstü hakikatleri bize sezgi yoluyla tanıtır. Hamilton’un sezgi deyiminden anladığı bir çeşit dinsel vahiydir. 

3) Törebilimsel Entüisyonizm: George Moore David Ross Charlie Broad Alfred Ewing vb. düşünürler tarafından geliştirilmiştir. Bunlara göre iyilik ödev vb. gibi törebilimsel kavramlar apaçık araçsız elde edilen ve ancak sezgiyle bilinebilen kavramlardır. Ne toplumsal ne de doğasal yaşamdan çıkarsanamazlar. Törebilimsel sezgiciliğin amacı burjuva ahlâkının değişmezliğini savunmaktır. 

4) Matematiksel Entüisyonizm: Brower Weyl Heyting vb. gibi düşünürlerce geliştirilmiştir. Bunlara matematik mantık tanıtlama mantıksal kesinlikle değil doğrunun sezgisel olarak kavranmasıyla gerçekleştirilir. Sezgi bunların dilinde düşüncelerdeki ayrılıkları saptama yeteneğidir. Düşünmek demek sezmek demektir. Mantık kurallarının uygulanabilir olup olmadıkları da sezgiyle saptanır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Meraklı Bilgiler Bloguna hoşgeldiniz.